Patella Diz Kırığı
Diz kapağı kemiği olan patellanın kırılmasıdır. Genellikle dizin üzerine düşme ya da doğrudan darbe sonucu oluşur. Patella diz kırığı, yürüme, dizini bükme ve ayağa kalkma gibi hareketleri zorlaştırabilir. Şiddetli ağrı, şişlik, morarma ve hareket kısıtlılığı en yaygın belirtileridir. Tedavi cerrahi ya da alçıyla sabitleme şeklinde uygulanabilir.
Patella Diz Kırığı Belirtileri Nelerdir?
En belirgin belirti yoğun ve keskin ağrıdır. Kırık bölgesine baskı yapıldığında ağrı daha da artar ve kişi genellikle dizi hareket ettirmekte zorlanır. Diz kapağında hızla gelişen şişlik ve çevresinde morarma sık görülür. Bu, kırığa bağlı iç kanama ve ödemin bir sonucudur. Patella diz kırığı olan bir kişi, dizi bükemez veya bacağını düz tutamaz. Özellikle düz bacak kaldırma testi sırasında başarısızlık gözlenir. Kırık ciddi ise kişi ayağa kalkmakta veya yürümekte zorluk çeker. Diz üzerine yük binmesi ağrıyı artırır ve hareketi neredeyse imkânsız hale getirir. Kırık sonrası diz kapağında belirgin şekil değişikliği olabilir.
Patella normal yerinden kaymış ya da parçalanmışsa, bu dışarıdan da fark edilebilir. Bazı hastalar diz kapağı üzerine bastığında kırık parçalarının sürtünmesinden kaynaklanan “kıtırtı” hissini ya da sesini tarif ederler. Diz ekleminde takılma, kitlenme veya hareket sınırlılığı olabilir. Kırık parçaları eklem hareketini engelleyebilir. Bu belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden bir ortopedi uzmanına başvurmak gerekir. Gerekli görüntüleme yöntemleri (röntgen, MR) ile tanı netleştirilerek tedavi süreci başlatılır.
Patella Diz Kırığı Neden Olur?
Diz üzerine sert bir cisimle alınan darbeler ya da düşme sonucu dizin doğrudan yere çarpması kırığa yol açabilir. Özellikle trafik kazalarında ya da yüksekten düşmelerde bu tür yaralanmalar sık görülür. Yüksek bir yerden dengesiz şekilde düşme sırasında kişi diz üzerine düşerse patella kırılabilir. Bu durum, düşmenin şiddetine ve dizin yere nasıl temas ettiğine bağlı olarak değişir. Basketbol, futbol, kayak gibi dizin sıkça kullanıldığı sporlarda meydana gelen ani hareketler, çarpmalar ya da kontrolsüz düşüşler patella kemiğinde kırığa neden olabilir. Spora bağlı stres kırıkları da zamanla patella diz kırığı oluşturabilir. Quadriceps kası, patellaya bağlanır. Bu kasın ani ve güçlü kasılması, özellikle ayağa kalkarken ya da zıplarken patellayı yukarı doğru çekerek kırılmasına neden olabilir. Bu, travma olmadan gerçekleşebilen nadir bir kırık türüdür.
Kemik yoğunluğunun azalması, patellayı kırılmaya daha yatkın hale getirir. Yaşlı bireylerde, hafif bir düşme bile diz kapağı kırığına neden olabilir. Bu durum özellikle menopoz sonrası kadınlarda sık görülür. Uzun süreli ve tekrarlayan zorlayıcı hareketler, patellada stres kırıklarına yol açabilir. Bu, koşucular, bisikletçiler ve sürekli merdiven inip çıkan kişilerde daha sık rastlanır. Daha önce diz kapağında cerrahi müdahale geçirmiş olan kişilerde ya da geçmişte diz travması yaşayanlarda, bu bölgede zayıflık oluşabilir. Bu da tekrar eden travmalara karşı patellanın daha kırılgan olmasına yol açar. Aşırı kilo, diz eklemine binen yükü artırır. Bu da düşme ya da çarpma gibi durumlarda patellaya uygulanan basıncın daha yıkıcı olmasına neden olur. Obez bireylerde kırık riski bu nedenle daha yüksektir.
Patella Diz Kırığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Eğer kırık parçaları yerinden oynamamışsa (yani diz kapağında ciddi ayrılma yoksa), ameliyatsız yöntemlerle tedavi mümkün olabilir. Bu yöntemde diz hareket ettirilmeden alçı veya özel bir diz ateli ile sabitlenir. Genellikle 4 ila 6 hafta boyunca dize yük verilmez ve bacak düz pozisyonda tutulur. Bu süre zarfında düzenli aralıklarla röntgen çekilerek kırığın kaynama durumu izlenir.
Tedavi süreci boyunca kas gücünün korunması için fizik tedavi de uygulanabilir. Kırık parçaları yer değiştirmişse veya dizin normal hareketi bozulmuşsa cerrahi müdahale gerekebilir. Bu yöntemde cerrah, kırık parçaları tekrar düzgün bir şekilde hizalar ve özel metal plaklar, teller veya vidalarla sabitler. Ameliyat sonrasında genellikle kısa süreli immobilizasyon (hareketsizlik) uygulanır. Ardından kontrollü fizik tedavi süreci başlatılır.
Cerrahi yöntem, kaynama süresini kısaltabilir ve diz fonksiyonunun korunmasına yardımcı olur. Eğer kırık çok küçük parçalı ve onarılması mümkün değilse, parçaların bir kısmı çıkarılabilir. Bu işleme parsiyel patellektomi denir. Bu tedavi yaşlı veya düşük aktivite seviyesine sahip hastalarda tercih edilir. Dizin mekanik yapısını korumak için alınan parçalar en az düzeyde tutulur. Tedavi sonrası fizik tedavi çok önemlidir çünkü dizin kas gücü yeniden kazandırılmalıdır. Nadir durumlarda, diz kapağı tamamen parçalanmış ve tamiri mümkün değilse tüm patella çıkarılabilir.
Bu işlem sonrasında dizin hareket kabiliyeti önemli ölçüde azalabilir. Bu tedavi, son çare olarak ve genellikle diğer yöntemlerin uygulanamayacağı ileri yaştaki hastalarda tercih edilir. Fizik tedaviyle diz hareketi kısmen geri kazandırılabilir. Ancak bazı fonksiyon kayıpları kalıcı olabilir. Hangi tedavi yöntemi seçilirse seçilsin, iyileşme sürecinde fizik tedavi büyük rol oynar. Kas zayıflığı, eklem sertliği ve yürüme zorluğu gibi komplikasyonları önlemek için kişiye özel egzersiz programları uygulanır. Bu programlar genellikle quadriceps (ön bacak kası) güçlendirme, esneklik kazandırma ve denge egzersizlerini içerir. Fizik tedavi, tam fonksiyonel iyileşme için olmazsa olmazdır.